Zengin ve yakışıklı bir aristokrat olmam, geçmişi binlerce yıla dayanan kadim ve kut’lu bir milletin ferdi olduğumu unutturmadı. Her sabah röpteşabırımı giyip, taze sıkılmış portakal suyumu yudumlamak, töre üzre yaşamımı etkilemedi. Bilirsiniz ki bizim töremizde kadını alnından öpmek vardır. Kadınınızı alnından öptüğünüzde, alın yazısını da öpersiniz. Onun kaderine ‘kefil’, hayatına ‘ortak’ olursunuz. Bir yılı aşkın bir süredir bana karım üzerinden saldıran soysuzlara karşı sustum. Ancak bana gücü yetmeyenlerin karımı üzmelerine sessiz kalamadım. Bu nedenle yakından tanıyanların nasıl bir dolandırıcı olduğunu iyi bildikleri Emin Aydın’ın, Basın İlan Kurumu’nun yazı-tura müdürü Nuri Gülen tarafından nasıl korunduğunu yazmaya başladım. Yazdıklarımın biri bile yalan yada abartı olmayacak. Ben onlar gibi belden aşağı, kural dışı, arkadan iş çevirerek savaşmayacağım. Adalet yerine gelene kadar anlatacaklarım hep gerçek olacak. Şimdilik bu yazılara bir ara vereceğim, çünkü başka gündemler de var ve bir gazeteci olarak bunları da sizlere anlatmam gerekiyor. Yazı-Tura Nuri ve Yalan-Dolan Emin’e tekrar döneceğiz. * Bozdoğan’ın efsane Başkanı Tümer Apaydın’ı çoğunuz bilirsiniz. Partizanlık yapmadan uzun yıllar Bozdoğan’a hizmet etti ancak son seçimde Cumhur İttifakı Adayı Ak Partili Ufuk Altıntaş’a karşı seçimi kaybetti. * Bozdoğan’ın yeni Belediye Başkanı Ufuk Altıntaş daha koltuğa oturur oturmaz da oğlunun makam koltuğundan yayınladığı bir fotoğrafla rezil oldu. Göreve başladıktan bir süre sonra kadrolu ve sendikalı işçileri kafasına göre işten çıkardı ve mahkeme kararıyla milyonlarca lira tazminat ödemek zorunda kaldı. Tabi bu parayı cebinden değil belediyenin kasasından ödedi. Belediyeyi bir yılda 30 milyon lira borçlandıran Ufuk Altıntaş’ın son icraatı ise ‘pes’ dedirtti. * Şimdi beş yıl geriye gidelim. Bozdoğan’ın girişinde önceden karayollarına ait yolda bir akaryakıt istasyonu açmak isteyen ve o dönem kendisini en büyük CHP’li gibi gösteren bir akaryakıt istasyonu işletmecisi Mesut Dokumacı diye biri vardı. Bu arkadaş, Fahrettin Barlas’ın sahibi olduğu akaryakıt istasyonunu kiralamış ve bu işi yapıyor ama kendine de bir yer açmak istiyordu. Dönemin meclis üyeleriyle gizlice görüşüp, 17 bin lira rüşvet karşılığı o bölgede bir imar değişikliği istedi. Bu görüşmeden haberdar olan dönemin Belediye Başkanı Tümer Apaydın müdahale etti ve imar değişikliği gerçekleşmedi. * CHP’li gibi rol yapan Mesut Dokumacı, seçimden hemen önce Cumhur İttifakı’nın başkan adayı Ufuk Altıntaş’a gitti ve imar değişikliği konusunda söz aldı. O günden sonra da en hızlı Ak Partili oldu. * Tabi işler sadece söz vermeyle olmuyor. Yol, Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluk alanında olduğundan Ufuk Altıntaş’ın eli kolu bağlandı. Mesut Dokumacı da ısrar etmeye devam edince kendince bir formül buldu. “Ben bu işi halletcem ama sen belediyeye iki adet Ford Ranger bağışlayacaksın” diye bir şart koydu. Mesut Dokumacı bunu kabul etti. Ancak Başkan Ufuk Altıntaş’ın isteği bitmedi ve iddiaya göre kendisi için de 350 bin lira istedi. Muhtemelen bu talebi de kabul edilmiş olmalı ki, Aydın Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda ve Ulaşım Koordinasyon Merkezi yetkisinde olan ana caddeye bağlı sokağın önünü kapatarak çıkmaz sokak haline getirdi. * Şaka değil. Akçay Mahallesi Güller Yakası Sokağı’nı, ne kendi Belediye Meclisi’nden ne de Büyükşehir Belediyesi’nden izin almadan kafasına göre kapatarak çıkmaz sokak haline getirdi. Yani sokağın, ana yol ile bağlantısını birkaç kaldırım taşı ile kapatınca işin çözüleceğini düşünmüş. Ne diyeyim Allah ona akıl fikir, Bozdoğan halkına da sabır versin.   GÜNÜN TESPİTİ “..kalabalığa karışmak hiçbir yetenek gerektirmez.. ama yalnız ve dik durmak gerçekten çok şey gerektirir..”   BEN “.. ‘savaşmayı bilmiyorum’ demedim, ‘sevmiyorum’ dedim.. siz çok yanlış anlamışsınız..”   GÜNÜN SÖZÜ “..Allah'ın verdiği de, vermediği de imtihandır..”   KADINLAR ERKEKLER “..erkeğin: ‘bilmiyorum, ne istersen onu yapalım’ diyeni değil, ‘bizim için bir planım var’ diyeni makbuldür..”

HABERİ SİTEDEN OKU...