Röpteşambırımı hiç üzerimden çıkarmadan hafta sonunu evde geçireyim diye hayal kurarken, sevgili karım Funda “Somonlu Lazanya mı yesek?” dedi.
“Neden olmasın” diyerek akşam yemeğinde Paprika Soslu Gulaş Çorbası ile Somonlu Lazanya yemek için Viyana’ya gittik.
Viyana aynı Viyana.
En son 4 ay önce gitmiştim hiç değişmemiş.
*
Ben ekmeğin içinde servis edilen Paprika Soslu Gulaş Çorbamı yudumlarken Nazilli’de belediye dükkanlarında ticaret yapan esnaf ayaklanmış.
*
Nazilli Belediyesi en çok gayrimenkule sahip belediyelerden biri.
450 taşınmazı kirada.
Kuşadası Belediyesi’nde olduğu gibi burada da bazı alt kiracı problemi bulunmakta.
Alt kiracı olayını da anlatayım.
Uyanık biri belediyeden aylık 2 bin liraya kiralıyor, kendisi işletmecilik yapmıyor ve başkasına aylık 20 bine kiraya veriyor.
Belediyenin mülkünden, belediyeden daha çok kazanıyor.
*
Nazilli’de temel sebep bu olmasa da, kira fiyatlarının piyasanın çok altında kalması nedeniyle Başkan Ertuğrul Tetik, tekrar ihaleye çıkabilmek için ucuza oturanları tahliye etmeye karar verdi.
Tahliye evrakını alan esnaf da haliyle ayaklandı.
*
Belediyeye ait taşınmazda yıllardır ucuza oturan, ancak kendi ticaretini piyasa koşullarına uygun yapan esnafı çok da haklı bulmuyorum.
Yani, mesela bir çay ocağı 10 bin lira kira veriyor çayı 10 liradan satıyor ama belediyeye ait mülkte aylık 2 bin lira kira veren çay ocağında da çay 10 lira.
Burada bir haksız zenginleşme durumu var.
*
Bazı esnaflar piyasaya göre çok ucuza oturdukları için zaman içinde mülk sahibi olmuşlar.
“Artık kendi mülkümüze geçelim, biraz da başkaları bundan faydalansın” demek yerine kendi sahibi oldukları dükkanları 20 bin liraya kiraya vermişler.
Bu dünya, güzel dünya.
*
Başkan Ertuğrul Tetik, tekrar ihaleye çıkabilmek için tahliye kararı vermiş.
Bu karar tartışılabilir.
Yani dükkanların mevcut işletmecileri ile oturup kira düzenlenmesi yapması daha mantıklı olurdu.
Bu konuda yasal bir engel yoksa ilk tercih bu yönde olmalıydı.
Ancak mevcut kira bedellerinin piyasanın çok çok altında olmasının belediyeye zarar verdiği bir gerçektir.
*
Esnaf da 20 yıldır beleşe getirdiği dükkanının boşaltılmasını elbette istemez ama bunun yolu “Kan gövdeyi götürecek” diye tehdit savurmak değildir.
Esnaf belki de haklıdır ancak tehdit başladığı andan itibaren haklılık beş para etmez.
Üstelik bu tehdidi kapalı kapılar ardında yapmadılar.
Bizzat basın açıklamasında kameraların önünde yaptılar.
Cumhuriyet Savcılarının derhal harekete geçmesi gerekmez mi?
*
Diğer yandan Ak Parti iktidarı, CHP’li belediyelerin hizmet etmesinin önüne geçmek için her türlü ekonomik baskıyı kurarken, belediyeler tabi ki sahip oldukları mülkler ve işletmeler sayesinde gelirlerini arttırmak zorunda.
*
KABADAYILIK İLE ADAYLIK ÖNLENİYOR
Ak Parti demişken, İl Başkanlığı Seçimleri öncesi ilginç şeyler oluyor.
Halen İl Başkanlığı görevini sürdüren Gökhan Ökten, genel seçimler öncesi başarılı bir grafik çizmiş olsa da, sonrasında bunu sürdüremedi.
Ülkenin genel ekonomik durumu, 22 yıldır iktidarda bulunan partisinin yanlış politikaları, sığınmacı sorunu ve liyakatten uzaklaşmış devlet yönetimi ve adaletsizliğin elbette bunda payı var.
Gökhan Ökten tek başına tüm bunlardan sorumlu tutulamaz.
*
Gökhan Ökten’in İl Başkanlığı’nı partinin kurmayları ve delegeleri değerlendirir ve karar verir.
Ancak, karşısına aday olarak çıkma cesaretini gösteren ve adaylığını açıklayan Cumali Uçar’ın darp edilmesi de nedir?
*
Cumali Uçar, demokratik hakkını kullanmış ve adaylığını açıklamış.
Kendince yanlış gördüğü şeyleri de eleştiriyor ki, demokrasi de bunu gerektirir.
Milletvekilleri Ömer Özmen ve Seda Sarıbaş’ın da olduğu bir toplantıda Gökhan Ökten’i eleştirince darp edildiğini ve yaka paça dışarı atıldığını iddia etti. Ayrıca ‘Terörist’ olmakla itham edilmiş.
Herkes susmuş ve sadece izlemiş.
Olayın şahidi olmadığım için kısaca araştırdım.
Ortada darp yok ama polis marifetiyle dışarı çıkarılma var.
*
Kendi partilisinin bile eleştirisine tahammül edemeyenler Aydın’da seçim kazanacaklarını sanıyor.
Kabadayılık yaparak, zor kullanarak demokratik hakkını kullanan bir adayı sindirmeye çalışmak, yıllardır partinin içini nasıl boşalttıklarını da net olarak gösteriyor.
GÜNÜN SÖZÜ
“..alim ile sohbet etmek lal-ü mercan incidir.. cahil ile sohbet etmek her gün bin can incitir..”
GÜNÜN TESPİTİ
“..üstünlük kompleksinin temelinde her zaman bir ‘aşağılık’ kompleksi yatar..”
BEN
“..konuşmayı seviyorum fakat herkesle değil..”
KADINLAR&ERKEKLER
“..erkekler ‘otobüs’ gibidir.. birini kaçırınca 5 dakika sonra diğeri gelir..”