Evet, bu haftaki köşemde çok müstesna bir beyefendiye yer vermek istedim. Kendisine hayatta iken yetişemedim belki ama hakkında çok şey okudum öğrendim. Öğretmenliği, Edebi tarafı bir yana, en çok sevdiğim yanı rahmetli Mustafa Kemal Yılmaz (CHP Aydın eski Milletvekili) ağabeyimin dayısı olması. M.Kemal Yılmaz ağabeyle bir araya geldiğimizde rahmetli dayısını anlatmasını isterdim. O da büyük bir zevkle dayısı ve onu okutan velisi olan rahmetli Mahmut Özay’ı heycanlı bir şekilde sanki o günleri yeniden yaşıyormuşcasına anlatırdı.
Bir gün Kemal amcanın yanına giderken, Askerlik Şubesinin yanında bulunan gençlik yaya yolundan geçiyordum, yürürken öğrencilerin ikinci el kitaplar sattıklarını gördüm. Merak edip kitaplara göz attım, bir de baktım bir öğrencinin önünde Mahmut Özay’ın “Babam Babam” adlı hikâye kitabı. Rahmetli Kemal amcanın hoşuna gider diye öğrenciden kitabı satın aldım. Kemal amcayla buluşacağımız yere vardığımda onun henüz gelmediğini gördüm bu arada kitabı incelemeye başladım. Kitabın iç sayfasında Aydın Lisesi Kütüphanesi kaşesini gördüm. Rahmetli Mahmut Özay öğrenciler okusun diye imzalayıp Aydın Lisesi Kütüphanesine bağışlamıştı. Bir müddet sonra Kemal amca geldi elimdeki dayısının kitabını görünce bana sarılarak bana mı getirdin kadir dedi evet dedim ama yaşadığım olayıda kendisine anlattım. Heyecanlanmıştı, satırları yüksek sesle okumaya başladı o an gözleri dolmuştu.
Ertesi günü Aydın Lisesinin bahçesinde buluştuk ve Lise Müdürünün odasına gittik. Kemal amca çantasından dayısının kitabını çıkarıp müdüre takdim etti ve okul kütüphanesine sahip çıkmak gerektiğini, öğrencilere kitap verilirken imza karşılığında verilmesini önerdi.
Mahmut Özay, çok sevdiğim Kemal amca diye hitap ettiğim, (CHP) Aydın eski Milletvekili Mustafa Kemal Yılmaz’ın Dayısıdır. Aydın’da sohbet ettiğimizde dayısını anlatırken tuttuğum notlar ve eserlerinde yazılanları harmanlıyarak sizlerle paylaşmak istedim.
Rahmetli Mahmut Özay’ın yaşam öyküsü;
(1909-1980), Rumeli'de, Manastırın Kayalar kasabasında orta halli bir çiftçi ailesinin beşinci çocuğu olarak doğdu. Umurcaoğulları soyundan gelmektedir. Babası Hasan Efendi, annesi Naile Hanım'dır. Ailesi 1912 Balkan Savaşı bozgununun ardından Anadolu'ya göç ederek Nazilli'ye yerleşirler, burada ilkokula başlar fakat I. Dünya Savaşı'yla birlikte Yunan işgali sonrası Nazilli'den ayrılırlar. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra da Umurlu'ya yerleşir. İlköğrenimini Nazilli ve Bozdoğan'da tamamladıktan sonra dayısının yanında çalışmaya başlar. 1923'te İzmir Erkek Muallim Mektebi'ne kaydolur ve 1928'de mezun olur. Kayseri'de, Söke'de ilkokul öğretmeni olarak çalışır, 1931'de İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesi'nde verdiği sınav sonucu ortaokul Türkçe öğretmenliğine hak kazandı.
Çeşitli ortaokul ve liselerde öğretmenlik, yöneticilik görevlerinde bulundu, toplamda otuz yedi yıl boyunca öğretmenlik yapar. Özay, ilk hikâye kitabını Tire'deyken Tireli Hafsa Hatun adıyla yayımlar. 1965 yılında Yorgo adlı eseriyle Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazanmıştır. Toplamda kırk yedi hikâye yazmıştır. Hikâyeleri yedi kitapta toplanmıştır.
1965'te Kuşadası Ortaokulu Türkçe öğretmeniyken emekliye ayrıldı. 1938'de Naşide Hanım ile evlenir ve bu evlilikten üç çocuğu olur. Emeklilikten sonra Kuşadası'na yerleşir ve 12 Ağustos 1980'de burada vefat eder.
Yazı, şiir ve hikâyelerini 1943'ten başlayarak Fikirler, Yeşil Tire, Varlık, Mücadele (Aydın), Yeditepe, Hisar dergi ve gazetelerinde yayımladı.
Eserleri:
Hikâye: Yıldırım Han Zevcesi Tireli Hafsa Hatun (İzmir, 1946), O Mübarek Serviler (İstanbul, 1950), Yorgo (Aydın, 1964; 1965 Sait Faik Hikâye Armağanı'nı K. Şipal’in Elbiseciler Çarşısı ile paylaştı), İhtiyar Elma Ağacı (İstanbul, 1966) Babam Babam (İzmir, 1970), Deli Manda (İzmir, 1974).
Derleme: Kırklar Meclisi, En Güzel Bektaşi Şiirleri (K. Burcuoğlu ile, İstanbul, 1952), Kelile ve Dimne'den Manzum Masallar (Aydın, 1960).
Aydın’a İz Bırakanlar Kervanına katılan merhum Mahmut Özay’a ve yeğeni CHP Aydın eski Milletvekili Mustafa Kemal Yılmaz ağabeyime Allahtan rahmet dilerim. Ayrıca Özay ve Yılmaz ailelerinde rahmete gidenlerin mekânları cennet, ruhları şad olsun. Hayatta olan aile bireylerine ise sağlıklı mutlu günler dilerim.
Aydınlı Aydınlık günlere olan inancımla, Aydın Tarihine ışık tutanları yâd etmek üzere, haftaya başka bir Aydın’a İz Bırakan şahsın yaşam öyküsünde buluşmak üzere, saygılarımla.
