
Küçük kızım Gecem sabahın 6’sında uyandığı için güne birçoğunuzdan daha erken başlayan zengin ve yakışıklı bir aristokrat olarak hepinize günaydın.
Erkenden uyanıp röpteşambırımı üzerime geçirip, taze sıkılmış portakal suyumu yudumlarken kredi kartı kullanmadığım aklıma geldi.
Savunma Sanayi’ne yardım edemeyeceğim için içimi bir burukluk kapladı.
“Keşke zengin olmasaydım. Fakirler gibi kredi kartı çıkartıp, olmayan parayı harcayarak yaşayıp, bankaya faiz, devletime vergi ödeseydim” diye hayıflandım.
*
Bu düşüncelerle hazırlanıp çıktım evden.
Fakirleri anlamak için arabamı Atatürk Kent Meydanı yakınlarına park edip, şehir içi minibüsüne bindim.
İki durak sonra kadının biri duyulmayan bir ses tonuyla “İnecek var” dedi ama şoför duymadı.
Hemen biraz yüksek sesle “Kaptan inecek var” diye seslendim.
Şoföre neden ‘kaptan’ dedim bilmiyorum ama kadının gözünde günün kahramanı oldum.
Bunlar önemli şeyler çünkü bizim halkımız kahramanları sever.
*
İki gündür size Aydın Emniyet Müdürlüğü’nde memur maaşıyla 100 milyonluk servet sahibi olan müdürleri isim vermeden yazıyorum.
Bakalım nasıl bir gelişme olacak?
Aydın’ın yeni İl Emniyet Müdürü (ki kendisi çok kıymetli biridir) Armağan Adnan Erdoğan nasıl bir yaptırım uygulayacak?
Canımızı, malımızı emanet ettiğimiz güvenlik güçlerimizin içinde biliyorum ki çok namuslu ve vatansever insanlar var.
Onların sayıları iki’den fazla olduğu için teşkilata olan güvenim devam ediyor.
*
Takip ettiğim konulardan birini daha sizlerle paylaşayım.
Bilirsiniz trafik polisleri zaman zaman motosiklet uygulaması yapar.
Önceki gün de plakasız, kasksız ve ehliyetsiz motor kullananlara karşı uygulama yapıldı.
Trafik polisleri, plakasız bir motosiklet sürücüsünü durdurdu.
Plaka yok, kask yok üstüne bir de ehliyet yok.
Doğal olarak ceza yazıldı.
Motosiklet çalıntı mı diye sorgu yapılınca Aydın Trafik Denetleme Şube Müdürü Başkomiser Özkan Kuyumcu adına kayıtlı olduğu ve arkadaşının oğluna kullansın diye verdiği ortaya çıktı.
Görevli memurlar Trafik Şube Müdürü Özkan Kuyumcu’ya da “Plakasız motosiklet kullandırmaktan” işlem yaparak 13 bin lira para cezası yazdı.
Kendi müdürlerine bile işlem yapmaktan kaçınmayan memurları tebrik ediyorum.
Bu ülkenin düze çıkışı adam kayırmacılık bittiği zaman olacak.
Eminim ki Şube Müdürü çok kızmıştır.
Yazılan ceza içeride iptal edilecek mi takipteyim.
*
Dün dile getirdiğim Disk Genel-İş Sendikası Aydın Şube Başkanı Sibel Özhan konusu da hala gündemimde.
Sendikacılığı kumpas kurmak zanneden geçmiş dönemin dut yemiş bülbül sendikacısının tetikçilik için kullandığı 50 yıllık bir gazeteci var.
Kafayı Efeler Belediyesi ile bozmuş durumda.
*
Efeler Belediyesi’nin bir fabrikası var. Fatih Atay döneminde kurulmuş.
Tarlada ve serada yetişen ürünleri işleyen bir fabrika.
Ayrıca bazı firmaların da üretim ve paketleme gibi işleri de yapılıyor.
Kadınların emeği Efeler halkının sofrasına ulaşıyor.
Orada çalışan kadın işçilerin birçok sorunu Başkan Anıl Yetişkin’in talimatları ile Levent Baba ve Hulusi Ünal sayesinde çözüme kavuştu.
Bu fabrika önceki dönem yönetiminde yaklaşık 17 milyon zarar etti.
Anıl Yetişkin’in güvenip emanet ettiği Zeybek A.Ş. yöneticileri Hulusi Ünal ve Levent Baba sayesinde yaklaşık 6 ayda 17 milyon zararı kapatıp, az da olsa kar yapmaya başladı.
Sendikacı Sibel Özhan, bu fabrika Fatih Atay döneminde zarar ederken, kadın çalışanların tuvalet sorunu çözülmezken, işçilerin içecek çayı yokken, suyu bile evden getirirken de sendika başkanıydı ama hiçbir tepkisi yoktu.
Sibel Özhan’ın tetikçiliğini yapan 50 yıllık gazeteci de o zaman 49 yıllık gazeteciydi ama tek satır tepkisi yoktu.
*
“Neden yoktu?” diye meraklandım.
İmla dersi vermeye kalktığı yazısında 13 tane imla hatası yapan bu gazetecinin Fatih Atay döneminde sık sık bu fabrikayı ziyaret ettiğini, fabrikada üretilen ürünlerden kendisine bol miktarda ‘hediye’ edildiğini, yeni yönetimin ise böyle bir uygulama yapmadığını öğrendim.
Meğer evinin mutfak ihtiyacı, bugün arsızca eleştirdiği fabrikadan sağlanıyormuş.
Anlayacağınız karın ağrısı farklıymış.
“İşçinin hakkını savunuyorum” gibi onurlu bir cümlenin arkasına saklanıp, kalemini ve köşesini hediyesiz kaldığı için böyle arsızca kullanıyormuş.
*
Aydın’ın kıdemli dolandırıcısı Şahsettin Polat ve ailesi, 100 milyonluk servet sahibi emniyet müdürleri, yazılan cezayı iptal ettirmeye çalışan Trafik Şube Müdürü, kumpasçı sendika başkanı, kafayı Efeler Belediyesi ile bozmuş Türkçe bilmeyen 50 yıllık gazeteci başta olmak üzere bütün konuları takipteyim.
Hiçbir şeyi unutmam.
Bugünlük bu kadar yeter.
Kredi kartı limitlerinizi yükseltin, biz zenginlerden alınmayan vergilerinizi ödeyin, fakirliğinizi bilin başımıza dert olmayın.
GÜNÜN SÖZÜ
“..kurt tuttuğu dağı, pusuya düştüğü ovayı ve sırtını dayadığı kayayı unutmaz..”
GÜNÜN TESPİTİ
“..rızık sadece mal değildir.. sevmek, sevilmek ve iyi insanlara denk gelmek de rızıktır..”
BEN
“..belki de hep güzel baktığım için insanların gerçek yüzünü göremiyorum..”
KADINLAR&ERKEKLER
“..bir ülkedeki ‘mutluluk’ kadının yüzünden okunur..”