Zengin ve yakışıklı bir aristokrat olarak, sabahın erken saatlerinde uyanıp taze sıkılmış portakal suyu ile kahvaltımı yaptıktan sonra “Bakalım doğu ilçelerinde neler oluyor?” diye meraklanıp düştüm yollara.
Önce Kuyucak’a uğradım.
Kuyucak’ı yıllar sonra Ak Parti’den alıp, CHP’ye kazandıran Belediye Başkanı Uğur Doğanca ile genel bir sohbet yaptık.
Kuyucak’ı güler yüzlü belediyecilik ile tanıştıran Uğur başkanın seçim sürecini ve seçimden sonraki sürecini daha sonra anlatırım.
*
Daha sonra da ilk seçildiği yıl ‘Seçilemez’ diye iddaya girdiğim ve takım elbise kaybettiğim Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol’u ziyaret ettim.
Sohbetinden her zaman keyif aldığım Mehmet başkanla da uzun uzun sohbet ettik.
Onu da sonra anlatırım.
*
Günlerden Cuma olduğu için namaz saatine yakın müsaade istedim.
Arabamı caminin bir arka sokağına park etmiştim ve arabanın başına geldiğimde bir ticari taksinin yolun tam ortasına park ettiğini gördüm.
Öyle bir park etmiş ki, ne ben park ettiğim yerden çıkabiliyorum, ne de yoldan başka bir araç geçebiliyor.
Biraz bekledim.
Gelen giden olmadı.
Baktım telefon numarası var aradım, açan olmadı.
Yaklaşık 2 saat bekledim.
Bu süreçte defalarca aradım ama asla cevap vermedi.
112’yi arayıp durumu anlattım, polis bile gelmedi.
*
Yaklaşık 2 saatin sonunda şoför geldi.
“Ya kardeş kilitledin bizi burada” dedim.
“İbadetimi yapmaya gittim ne olmuş yani” dedi.
“Saygı duyarım ama başka bir sokağa normal park edebilirdin” dedim.
“Hem namaz kılmıyon, hem akıl veriyon” diye çıkıştı.
Umursamazlığına kızdım ve “Sen ne diyorsun birader, benim dedem hacı, dayım imamdı. Senden mi öğrencem” diye çıkıştım.
Kızdığımı anlayınca cevap vermedi ve arabasına binip gitti.
*
Yolda mola verip gündeme bakarken, Kuşadası’nda seçimden seçime ortaya çıkan, CHP'den belediye başkan adayı olan ve aday gösterilmeyince de gidip karşı siyasi parti adaylarını destekleyen, onlarla boy boy fotoğraf veren Murat Saraç’ın istifa haberini gördüm. İhraç edilmesi gündemde olan Murat Saraç, CHP'den istifa ettiğini duyurmuş.
*
Murat Saraç’ın sosyal medya hesabından “Hüzünlü bir günde veda” başlığı ile duyurduğu istifasında “Üç kuşaktır ailemiz Atatürk ve devrimleri için mücadele veriyor bu partide. Dedem kış vakti sırtında ceket olmadan Ankara’ya, Demokrat Parti karşısında İnönü’ye destek vermeye gitti. Babam Kuşadası Gençlik kolları başkanlığı yaptı, Bülent Ecevit’in yakın arkadaşı ve sadık destekçisiydi” demiş.
*
Kendisinin CHP’li olduğunu ispatlamak için babasının ve dedesinin yaptıklarını anlatması benim Müslümanlığımı ispatlamak için dedemi ve dayımı örnek göstermeme benziyor.
*
Kuşadası siyasi kulislerinde CHP'li kimliği her zaman sorgulanan Murat Saraç'ın bu istifası ‘Partiden ihraç öncesi kaçış’ olarak yorumlandı ve son 10 yılda bir kez olsun kapısından dahi geçmediği CHP Kuşadası İlçe Örgütü’nde de pek karşılık bulmadı.
*
Kendisinin CHP için en ufak bir desteğini olmadığı için dedesinin ve babasının katkılarını anlatan Murat Saraç, 2009-2014 yılları arasında Kuşadası Belediye Meclis Üyesiydi.
Bu dönemde turizm kenti olan Kuşadası'nda kendisini Liman karşıtı eylemlerin içinde gördük. Ancak aynı zamanda da mevcut özel yaşamı içinde karşıt olduğu liman işletmesi ile ticari ilişki kurmak çabası içindeydi.
Sonrasında ise resmen Kuşadası'nı terk etti ve İzmir'e yerleşti.
*
Şimdi kendisine bazı soruları sormak gerekir.
1- Geride bıraktığınız 10 yıl içinde adaylık başvurunuz haricinde Kuşadası CHP İlçe Örgütü’nü kaç defa ziyaret ettiniz?
2- Aday gösterilmediğiniz zaman yine partinizin adayı Ömer Günel için ve partiniz için seçim kampanyasında çalıştınız mı?
Bu soruyu yanlış anlamayın aleyhte değil, lehte çalıştınız mı?
3- Gerek 2019 gerekse 2024 yerel seçimlerinde neden partinizin adayı Ömer Günel ile ya da partinizin yöneticileri ile tek bir kare fotoğrafınız yok?
4- CHP’lilerle tek bir kare fotoğrafınız yokken neden CHP’ye rakip olan siyasi parti adayları ve yöneticileri ile boy boy fotoğrafınız var?
5- 2024 yerel seçimleri öncesinde yaşadığınız kent olan İzmir'de, partinizin mevcut belediye başkanı ve adayı Ömer Günel'in aleyhinde haberler yapılması için İzmir yerelinde hangi gazetecilere haberler yaptırdınız?
6- Hali hazırda CHP üyesi iken, partinizin adayı olan Ömer Günel hakkında dosyalar hazırlatıp CHP Genel Merkezi’ne ve çeşitli basın gruplarına ki bunların içinde yakın okul arkadaşınız olan Fatih Portakal gibi gazetecilere servis ettiniz mi?
7- (Şimdilik) İYİ Partili Behçet Alp'i desteklemek için her türlü argümanı kullandığınız ortaya çıkınca, parti tüzüğünüze ve disiplin kurallarına aykırı davrandığınız için ‘Gün gelir hesap sorarlar ve beni kovarlar. En iyisi hesabı ödemeden tüyeyim’ diye düşündüğünüz için mi istifa ettiniz?
*
“Biz 40 kişiyiz, birbirimizi iyi biliriz” diye bir deyim vardır.
Siz de geride bıraktığınız 10 yılda derdinizin CHP değil, kendi menfaatleriniz olduğunu net bir şekilde ortaya koydunuz.
Eminim ki dedeniz ve ailenizin bazı üyeleri Cumhuriyet Halk Partilidir.
Partilerine de destekleri hizmetleri çok olmuştur.
Peki sizin menfaatiniz olmadığı dönemde partinizin belediye başkan adayını ve yöneticilerini karalamaktan başka hangi destek ve hizmetiniz oldu?
*
Mektubuma son verirken esenlikler diler, cevaplarınızı hasretle beklerim.
GÜNÜN SÖZÜ
“..akıllı insanlar her şeyden ve herkesten bir şeyler öğrenir.. ortalama insanlar deneyimlerinden ders çıkarır.. aptal insanlar ise tüm cevaplara zaten sahiptir..”
GÜNÜN TESPİTİ
“..en zavallı insan ‘kuruşu’ olmayan değil, ‘duruşu’ olmayan insandır..”
BEN
“..benim tarzım, kaybediyor gibi görünürken, son anda ‘zafer golü’ atmaktır..”
KADINLAR&ERKEKLER
“..zengin bir erkek, hiçbir kadın için çok ‘yaşlı’ değildir..”