USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

TOPUK KIRMAK, FIRILDAK OLMAYA BENZEMEZ

TOPUK KIRMAK, FIRILDAK OLMAYA BENZEMEZ
09-08-2024

Zengin ve yakışıklı bir aristokrat olmama rağmen hiçbir zaman yatım olmadı ama çok yat gezisi yaptım.

Yat gezisinden de hep zevk aldım.

Mantığım sürekli kullanmadığım bir şeyi satın almak yerine kiralamak üzerine çalışıyor.

Yani yılda birkaç kez yatımla gezecem diye yıl boyu marina kirası ödemek bana saçma geliyor.

Bunun yerine canım istediğinde kiralıyorum.

*

Dünkü yazımda bazı gazetecilerin, yangın bölgesine belediye başkanları gitti diye eleştiri yapmaları üzerine yaşadığım birkaç örneği vermiştim.

Bunlardan birisi de sabah saat 05.00 sıralarında Aydın’ın eski Belediye Başkanı İlhami Ortekin'in evinde çıkan yangından sonra başkan Özlem Çerçioğlu’nun İtfaiye Müdürü’nü görevden almasıydı.

Sebebi de yangın anında kendisine haber vermemesiydi.

Bizzat bana yaptığı açıklamada, "Eski belediye başkanının evi yanıyorsa, ben orada olmalıyım. Bu insanlıktır. Ben niye orada değildim?" demişti.

Ben de dün bu olayı hatırlattım sizlere.

*

Bu örnekten sonra çok kıymetli dostum Emniyet Müdürü Ümit Uğurlu aradı.

“Yazını okudum. O günkü olayı tam olarak hatırlıyor musun?” diye sordu.

Geçmiş zaman her şeyi çok detaylı hatırlamak bazen mümkün olmuyor o nedenle ayrıntıları hatırlamadığımı söyledim.

“Yaşlanmışsın, eskiden tüm detayları bilirdin. O gün ben nöbetçi müdürdüm, olay yerinde sen de ben de vardım. Konunun önemi nedeniyle dönemin İl Emniyet Müdür Yardımcısı Nuri Yüksel Kayhan’ı arayıp bilgi vermiştim. Bana fırça atmıştı ve ‘sabahın beşinde bir müdür bunun için uyandırılır mı?’ demişti. Sonra Özlem başkan itfaiye müdürünü görevden alınca anladı konunun önemini” dedi.

Ümit müdür anlatınca hatırladım.

Özlem başkanın insanlık görevi olarak gördüğü o olayı hiç ciddiye almayan o emniyet müdürü daha sonra FETÖ’den atıldı.

*

Şimdi size Özlem Çerçioğlu ile ilgili bir şey daha anlatayım.

Emekli bürokrat olarak tanınan Haldun Haşmet Aysan sosyal medya hesabından topuğu kırılmış bir ayakkabı fotoğrafı paylaşıp, “Topuk kırılınca uzun yol yürünmez” diye yazmış, aklınca Aydın’ın Topuklu Efesi’ne mesaj göndermiş.

Paylaşımı görünce gülümsedim.

Bilirsiniz, ayçiçekleri yüzlerini güneşe dönerler bu hiç değişmez.

Bu emekli bürokrat Haldun Haşmet Aysan’ın yüzünü ne tarafa döndüğü belirsiz.

*

İyi hatırlarım, kendinden bile emin olmayan dengesiz, gizlice bunun fotoğrafını çekmişti de “Bana suikast yapacaklar” diye ortalığı yangın yerine çevirmişti.

Sonra, Özlem Çerçioğlu düşmanlığı ortak noktaları olduğu için gitti dengesizin başkalarının paralarıyla kurduğu televizyonda birlikte program yaptılar.

*

“Aydın’a faydalı olacağını düşündüğüm tek isim Mustafa Savaş” diyordu, Mustafa Savaş seçim öncesi emekli kart vaadinde bulununca “Nereden bulup da verecekmiş” diyerek eleştirmeye başladı.

Bir gün Özlemci, bir gün Mustafacı.

Döndü durdu.

Şimdi bakıyorum da ‘Ömerci’ olmuş.

Özlem Çerçioğlu ile Ömer Günel arasında gerilim varmış gibi algı yapmaya çalışanlardan biri de bu kişi.

Ergün Poyraz neyse Haldun Haşmet Aysan da odur.

Sadece daha güngörmüşü, daha eğitimlisi, daha az küfürbazı.

*

İşte bunca yıllık tecrübesine rağmen yüzünü ne tarafa döneceğine bir türlü karar veremeyen Haldun Haşmet Aysan’ın “Kırık topuk” göndermesi benim aklıma bir olayı getirdi.

Bundan yıllar önce, Özlem Çerçioğlu “Topuklu Efe” ünvanının hakkını verdiği günlerde Kuyucak’ta bir grup Ak Partili eylem yaptı.

Eylemin adı da “Topuk Kırma Eylemi”

Ak Partili olduğunu hiçbir zaman saklamayan bir gazeteci tarafından organize edilen bu eylemde, Özlem Çerçioğlu’na gönderme yapmak için topuklu bir ayakkabının topuğunu kıracaklardı.

Sonra da algı haberleri ile bu eylem desteklenecekti.

*

Kuyucak meydanında kalabalık toplandı, açıklamalar yapıldı falan, sıra topuğu kırmaya geldi ama kimse kıramadı.

Kalabalık içindeki herkes denedi bir türlü kırılmadı topuk.

Sonra işi sadece haber yapmak olduğunu zannettiğimiz gazeteci çıktı meydana, aldı ayakkabıyı evirdi çevirdi, uğraştı ama kıramadı ayakkabının topuğunu.

Öyle çok kaliteli bir şey de değildi hani, pazardan alıp gelmişlerdi.

Sonra topuğun kırılmaması haber oldu.

*

O zaman çok gülmüştüm bu olaya.

Gencecik adamlar, pazardan alınan topuklu ayakkabının topuğunu kıramadılar.

Haber yapacaklardı, haber oldular.

E şimdi sen yaşını başını almış emekli bir bürokratsın, gencecik adamlar pazar malı ayakkabının topuğunu kıramazken, sana mı kaldı bu işler?

*

Sevgili Özlem başkan, sevgili Ömer başkan.

Her ikiniz de sevdiğimiz, saydığımız insanlarsınız.

Tekerlekten hızlı dönen kişilerin sizi gaza getirmelerine izin vermeyin.

Siz “Aramızda problem yok” diye boy boy fotoğraf verseniz de bu işlerden nemalanmak isteyenler kaşıyıp duracak, müsaade etmeyin.

 

 

GÜNÜN SÖZÜ

“..bu alemde öyle insanlar var ki, arpaya katsan at yemez, kepeğe katsan it yemez..”

 

GÜNÜN TESPİTİ

“..durulduğu zamanlar olur insanın, yorulduğu zamanlar olduğu gibi.. lakin ömürden götüren ‘kırıldığı’ zamanlardır..”

 

BEN

“..dünya ne tarafa gidiyor bilmiyorum ama dünyanın gittiği tarafa gitmek istemediğimi biliyorum..”

 

KADINLAR&ERKEKLER

“..kadınlar cevabını bilmediği soruları sormazlar..”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?