Eskiden erkekler, sarımsaklı işkembe çorbası içince eşleri rahatsız olmasın diye o gece evlerine gitmez, ‘metreslerinde’ kalırlarmış.
Şu inceliğe, nezakete ve duyarlılığa bakar mısınız.
Şimdi nerde öyle erkekler.
*
Bugünlük bu kadar tarihi bilgi yeter.
Gerçek konumuza gelelim.
*
Çirkef insan önce saçmalayarak tepkinizi çeker.
Sonra damarınıza basıp, sizi kendi seviyesine indirir.
Sonra mantığınıza hakaretler yağdırarak dengenizi iyice sarsar.
Sonra erdem, nezaket ve sakinlik üzerine ahkam keserek sizi kendinden de aşağıya düşürür ve üzerinize çıkıp tepinir.
*
Son zamanlarda Aydın’da olanlar da böyle bir şey.
Uzun zamandır devam eden ‘dengesizliğe’ bir de çirkeflik, nezaketsizlik, vefasızlık, üslupsuzluk ve hadsizlik eklendi.
*
Kimse kimseyi sevmek zorunda değil ancak saygı duymak zorunda.
Sevmek tercihtir, saygı zorunluluktur.
Aydın halkının teveccühü ile rakibine 100 bin oy fark atarak seçilen Özlem Çerçioğlu ile olan kişisel kavgalarını, diğer belediye başkanlarını kullanarak, Aydın’da bir kavga ve kaos ortamı yaratarak sürdürenler bu kente fayda sağlamıyor.
*
Şahsi davalarında haklı olsalar bile, kavga etmenin bile bazı etik kuralları vardır.
Yıllarca omuz omuza mücadele ettiğiniz, ekmeğini yediğiniz Özlem Çerçioğlu için kullandığınız kelimeler tam anlamıyla hadsizliktir.
*
Kavgaya dahil edilmeye çalışılan ve kısmen kendi tarafında gördüğü bu arkadaşlara itibar eden Belediye Başkanları da çok dikkatli olmak zorundadır.
Düne kadar Özlem Çerçioğlu ile yol yürüyüp, bugün haddini aşan ifadeler kullananların, yarın sizin için neler yazacağını iyi hesaplayın.
*
Sosyal medya gündemini meşgul eden bu kavga aslında birkaç kişi etrafında dönüyor.
Hepsi de geçmişte Özlem Çerçioğlu’nun yanındaydı.
Özlem Çerçioğlu’nun en büyük hatası budur.
Aydın’a geldiğim 2011 yılından bu yana çok yakınında kimleri kimleri görmedim ki.
Her biri daha sonra düşman oldu.
Özlem Çerçioğlu’nun hatası da temas ve mesafe kuralına dikkat etmemesidir.
*
En büyük zararı yanına çok yaklaştırdığı, makam arabasına aldığı, birlikte fotoğraf verdiği bu arkadaşlardan gördü, görüyor ve buna bir önlem almazsa görmeye devam edecek.
*
Ne güzel söylemiş Ömer Hayyam,
“Sırtından vurana kızma, ona güvenip arkanı dönen sensin. Arkandan konuşana da darılma, onu insan yerine koyan yine sensin”
***
Bir de bu kendinden bile ‘emin’ olmayan, sahte ihbar mektupları yazmakta usta bir arkadaş var.
O da geçmişte Özlem Çerçioğlu’na yakındı.
Önceki gün sözde kendisine gelen bir ihbar mektubunu yayınlamış.
*
Uzunca bir süredir gerçeklikten koptuğu ve hayali arkadaşlarıyla sohbet ettiği bilinen bu dengesiz arkadaş geçmişte Aydın Valisi’ne ve Aydın Cumhuriyet Başsavcısı’na başka bir kişinin kimlik bilgilerini kullanarak ihbar mektubu yazmış ve yakalanmıştı.
Halen yargılanması devam ediyor.
*
Özlem Çerçioğlu fobisi nedeniyle uykuları kaçan bu arkadaş hedefine Efeler Belediye Başkan Yardımcılarını koymuş ve sözde bir ihbar mektubu yayınlamış.
Sözde ihbar mektubunda 15 Ağustos günü yaşanan bir hadiseyi anlatmış.
Efeler Belediye Başkan Yardımcıları İbrahim Metin Başer ve Muttalip Özsemerci iddiaya göre alkollü bir mekanda bir işadamının oğluyla alkol almışlar ve sonra da kavga etmişler.
*
Çok basit bir örnek vererek kapatayım konuyu.
15 Ağustos gecesi Başkan Yardımcısı İbrahim Metin Başer, Belediye Başkanı Anıl Yetişkin ile birlikte Umurlu’daydı.
Senin sözde mektubun gerçekliği tartışılır ama bak bu ispatlı.
GÜNÜN SÖZÜ
“..kendisini ‘şah’ zanneden piyonlara prim verenler ‘mat’ olmaya mahkumdur..”
GÜNÜN TESPİTİ
“..kurt her zaman öfkesini belli etseydi ‘itten’ farkı kalmazdı..”
BEN
“..bende isterdim problemsiz, düşünmeyen, her şeye ‘eyvallah’ diyen ortalama bir ‘salak’ olmayı ama olmuyor işte..”
KADINLAR&ERKEKLER
“..buzdolabında ‘yiyecek’ bulamayan canlıya erkek, gardırobunda ‘giyecek’ bulamayan canlıya kadın denir..”
